Şimdiki an farkındalığı, insanın zaman sınırlamalarını aşıp gerçek varoluşunu deneyimlemesini sağlar.
Zaman, insan yaşamının temel yapı taşlarından biri olarak geçmişten geleceğe doğru akan bir nehir gibi algılanır. Ancak bu algı, zamanın doğasını tam anlamıyla aynı değildir, hiç bir su geriye doğru akmaz, ileriye doğru akar o yüzden kavrayabilmemiz için yeterli değildir. An’ı kavrayabilmek için zamanın ötesine geçebilmek, şimdiki an farkındalığıyla mümkündür. Şimdiki an, tüm varoluşun merkezindedir ve bu anın farkına varmak, zamanın akışının dışına çıkmaktır.
Günlük yaşamda zihin, genellikle ya geçmişin hatıralarında ya da geleceğin kaygılarında gezinir. Bu durum, şimdiki anın dışındadır ve gerçek varoluştan uzaktır. Oysa ki, şimdiki an farkındalığı, zihni bu iki uçtan çekip alarak bireyi tam da olduğu yere, yani şimdiye getirir. Öz gözlem ve murakabe ile derinleşen insan zamanın ötesine geçer ve varoluşun genişleyen anını deneyimler.
Genişleyen an, insanın tüm potansiyellerini ve olasılıklarını içinde barındırır. Geçmişin pişmanlıkları ve geleceğin belirsizlikleri, bu farkındalık içinde anlamını yitirir. Şimdiki an, zamanın ötesinde bir varoluş alanı sunar. Asıl var olmadığını fark ettiğin anda, gerçekten varsındır. Çünkü o an, zamanın sınırlamalarından özgürleşmişsindir. Bu özgürlük, gerçek huzur ve varoluş bilinci getirir.
